HOŞGELDİNİZ

BU BLOGU ŞU ANDA GÖRÜNTÜLÜYORSANIZ SİZDE KORSAN HAKKINDA BİRŞEYLER ÖĞRENMEK İSTİYORSUNUZ DEMEKTİR VE EMİN OLUN DOĞRU ADRESTESİNİZ

3 Aralık 2008 Çarşamba

RADYO VE TVLER RATEF CATISI ALTINDA BİRLEŞTİ

RADYO VE TELEVİZYONCULAR "RATEF" ÇATISINDA BİRLEŞTİ
Türkiye'deki radyo ve televizyon yayıncıları bir araya gelerek, kurdukları dernekleri Tüm Radyo Televizyon Yayıncıları Federasyonu (RATEF) çatısı altında birleştirdiler.Ankara Valiliğine verilen dilekçeyle federasyon niteliğini resmen kazanan RATEF, 14 derneğin birleşmesiyle oluştu.
Türkiye'deki radyo ve televizyon yayıncıları bir araya gelerek, kurdukları dernekleri Tüm Radyo Televizyon Yayıncıları Federasyonu (RATEF) çatısı altında birleştirdiler.
Ankara Valiliğine verilen dilekçeyle federasyon niteliğini resmen kazanan RATEF, 14 derneğin birleşmesiyle oluştu. TÜRYAD (Tüm Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği), Doğu ve Güneydoğu Yayıncıları Derneği, MARTED Marmara Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği, RATED (Hatay Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği), EGE RATDER (Ege Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği), KARTED (Karadeniz Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği), Eskişehir Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği, KONYAD (Konya Yayıncılar Derneği), ARTYAD (Adıyaman Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği), MARBİR Mardin Radyo ve Televizyon Yayıncıları Birliği Derneği, DEYYAD (Denizli Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği), AKDENİZ Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği, TRAKYA Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği ve MARYAD'ın (Mardin Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği) katılımıyla kurulan federasyonun kurucu genel başkanlığına, TÜRYAD Başkanı Adnan Yüce seçildi.

window.google_render_ad();
RATEF Genel Başkanı Yüce, yaptığı açıklamada, "Yayıncıların 15 yıldır çektiği dayanışma özlemi sonunda gerçekleşti. Artık yayıncılar kendilerine sahip çıkacak bir mecra oluşturdular. Yılların biriken, hatta kangrene dönüşmüş sorunları federasyon ile gündeme taşınacak ve devletin zirvesine varan görüşmelerle çözüm yolları aranacaktır. Bugün, Türk yayıncılık tarihinin miladıdır" dedi.
Yüce, telif hakları konusunda öncelikle meslek birliklerinin kendi aralarında bir uzlaşmaya varmaları gerektiğini belirterek, "Telif haklarına karşı değiliz ancak telif yasasının Türkiye gerçekleriyle örtüşmediğini düşünüyoruz. Yasanın yayıncıların da lehine işlemesi yönünde çalışmalar yürüteceğiz" dedi. Yüce, federasyon çatısı altında gerçekleştirilecek çalışmaları şöyle özetledi:
-Radyo ve Televizyon kuruluşlarının KOBİ kapsamına alınması
-Eğitime Katkı Payı adı altında alınan gelir payının kaldırılması
-Yayıncılara teknik ve prodüksiyon desteği verilmesi
-Resmi ilanların radyolar tarafından da alınabilmesi için Basın İlan Kurumu ile birlikte çalışmalar yürütülmesi
-Yayıncıların birlik ve beraberliğini sağlamak, aynı zamanda sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunmak için yurt içi ve yurt dışı geziler düzenlenmesi için çalışmalar gerçekleştirilecektir."
Kurulmuş olan derneklere de Federasyon çatısı altında birleşme çağrısında bulunan Yüce, henüz bir derneğe üye olmamış yayıncı kuruluş yöneticileri ve çalışanlarının da bulundukları bölgedeki derneklere üye olarak Federasyona katılımlarını beklediğini belirtti. (ANKA)
(AS/BÜN) (Ankara Haber Ajansı) 02.12.2008 12:21 [1550643]

http://cdkitap.blogspot.com/

25 Kasım 2008 Salı

RATEM VE YOK SAYILAN MESLEK BİRLİKLERİ

RATEM, MESAM, MSG, MÜ-YAP, MÜYORBİR Telif Hakları Protokolü İstanbul Grand Cevahir Otel Convention Center'da gerçekleştirilen törenle imzalandı ve yıllarca suren anlaşmazlık cözüldü.evet yapılan bu anlaşmayla yıllardır buyuk sorunlar yasayan yayıncılar buyuk bır olasılıkla nefes almış gibi görünüyor özellikle tek sözleşme tek hesapla Protokol, Radyo Televizyon Kuruluşlarının sıkça rahatsızlıklarını dile getirdikleri çoklu sözleşme ve ödeme sistemini de ortadan kaldırdı; tek sözleşme, tek ödeme şekli ile yürürlükte. ancak bu anlaşmanın radyo ve tvleri geçici bir süre rahatlattığının altını çizmek isterim geçici bir süre diye altını çizmemin sebebi bu protokolun tum müzik piyasasını kapsamamasıdır bu protokolun dışında bırakılan muyabir ve müzikbir in geçmişte çekilen radyo ve tvlerle ilgili sıkıntıları tekrar gündeme taşıması mutlak olarak karşımıza çıkacaktır .Nasılmı?ratem le yapılan sözleşme gereği radyo ve tvler tüm eserleri lisanslı bir şekilde aldıkları kanaatince yayınlara devam edecek eğerki muyabir ve müzikbirin eserlerini yayınlarlarsada tekrar sözleşmeler ve hukuki yaptırımlar gündeme gelecektir.ratem in bu protokol yapılırken dısarda bıraktığı meslek birliklerini yok mu saydığı yada saydırıldığı hususu ilerleyen günlerde başını ağrıtacağa benzer bu nedenle vakit kaybetmeden tüm eserleri kapsayacak yeni bir protokolun imzalanması hususunda çalışmalar yapılmalıdir bu süre ne kadar uzatılırsa ratemin yapmış olduğu bu anlaşma bu süre içersinde farklı seslerin daha gür bi şekilde duyulmasını sağlayacaktır.

http://cdkitap.blogspot.com/

25 Haziran 2008 Çarşamba

4 Haziran 2008 Çarşamba

TESEKKUR EDERİM ALLAHİM OYUN SETİ CİKTİ

Teşekkür Ederim Allahım ’ albümüyle büyük beğeni kazanan Minik Duâlar Grubu , bu kez sevenlerinin karsısına Teşekkür Ederim Allahım oyun setiyle cıkıyor oyun setınde cocukların kendılerını geliştirebilecekleri bir cok alan var bunlardan baslıcaları genel kultur,hayvanlar ve bıtkıler ,bilmece bulmaca,din bilgisi,İslam ve turk tarihi gibi bircok konu yu ıceren başlıklar mevcut yaklasık 600 parcadan olusan komplike bir oyun seti anlaşılan bu yaz cocuklar cok eğlenecek ve cok sey ögrenecek


29 Mayıs 2008 Perşembe

ABD'de korsan yayıncılığa darbe

Amerika Birleşik Devletleri, korsan film endüstrisine karşı yürütülen savaşta yeni bir adım attı.
Amerikan Kongresi'nde kabul edilen bir yasaya göre, bundan böyle, Amerikan sinemalarında gösterimde olan filmleri gizlice kaydeden kişiler üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekler.
Aynı yasayla, müzik albümlerini ve telif hakları yasalarıyla korunan diğer eserleri korsan olarak yayımlayan kişilerle ilgili cezalar da arttırıldı.
Senato ve Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan yasanın, Başkan George Bush tarafından da onaylanması bekleniyor.
Korsan yayınlar nedeniyle 2003 yılında yaklaşık yedi milyar dolar zarara uğrayan sinema endüstrisi, yeni yasayı memnunlukla karşıladı.
Gösterime giren yeni filmler, sinemalarda yayınlandıktan çok kısa süre sonra internet üzerinden ve karaborsadaki korsan kopyalarla piyasaya sürülüyor.
Korsan kopyalar, kimi zaman, gizli kameralarla sinema salonlarında kaydediliyor, kimi zaman da sinema şirketlerinin çalışanları tarafından sızdırılıyor.
Amerikalı yetkililer, piyasalarda boy gösteren korsan kopyaların yüzde 95'inin bu iki kaynaktan beslendiğini belirtiyorlar.
Yeni yasa uyarınca, suçlu bulunan kişiler, üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekler. Suçun tekrarlanması durumunda ise bu ceza altı yıla kadar çıkacak. Bunun yanısıra, korsan yayınların telif haklarına sahip kişi ya da kurumlar tarafından da haklarında dava açılabilecek.
Herhangi bir film ya da müzik eserini, orijinal yayın tarihinden önce herhangi bir ortamda yayınlayan ya da dağıtan kişiler 10 yıla kadar hapis cezası alabilecekler.
Yeni yasa, cinsel içerikli ya da şiddet unsuru taşıyan malzemelerde, bu görüntüleri engelleyen aygıtların üreticilerine de destek veriyor.
Bu tür ürünler, telif haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle, daha önce dava konusu olmuştu.
Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle bu davaların da düşmesi bekleniyor.

25 Mayıs 2008 Pazar

TÜRKİYEDE KORSANİN ZARARİNİN BOYUTU

Hazine Müsteşarlığı ile Alman Ekonomi Bakanlığı arasında yürütülen eşleştirme projesi kapsamında AB uzmanlarınca hazırlanan 'Genel Değerlendirme Taslak Raporu', Türkiye'nin Avrupa'da ticari marka hırsızlığıyla tanındığını ortaya koydu.
Roporda, Türkiye'nin fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlali sonucunda yasal işletmelerin uğradığı yıllık zararın milyarlarca lira olduğu belirtildi. Raporun Türkiye'deki fikri ve sınai mülkiyeti haklarıyla ilgili 'gözlemler' bölümünde, Türkiye'deki yasal firmaların ihlaller sonucunda uğradığı zararın 2004 verilerine göre 5 milyar doları bulduğu belirtildi.

Devletin zararı
Bunun devlete gelir kaybı olarak yansımasının ise 3 milyar doları bulduğu kaydedilen raporda, "Türkiye, eskiden beri fikri ve sınai mülkiyet haklarının iyi korunamaması ve yaygın ürün ve ticari marka korsanlığıyla tanınmaktaydı" denildi.
Korsan ticaret yapan kişilerin satış fiyatlarının, orjinal ürünlerin 10'da birine kadar düştüğü vurgulanan raporda, sahte ürünlerin firmaların saygınlığına da darbe vurduğu belirtildi.
Raporda, "Sınai mülkiyet haklarının ve fikri mülkiyet haklarının daha sıkı korunması mantıklı bir reform önceliği haline gelmiştir" ifadelerine yer verildi.

'Daha fazla patent müfettişi alın'
Sınai ve fikri mülkiyet haklarının korunması için önerilerde de bulunulan raporun öneriler bölümünde, Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) yetkisinin artırılması ve TPE'ye daha fazla patent müfettişi alınması istendi.
Raporda, fikri telif haklarıyla ilgili olarak daha önce yapılan 'parça parça' değişikliklerin mevzuatta boşluk ve tutarsızlıklara yol açtığı da belirtildi.
Patent Kanunu'nda bulunan, zorunlu lisans hükümleri ve koruma ruhsatlarının eksikliği konularının AB müktesabatı ile uyumlu olmadığı da vurgulanan raporda, "Telif hakları mevzuatının ilgili AB mevzuatına uygun olarak köklü bir şekilde revize edilmesi düşünülmelidir" denildi.

20 Mayıs 2008 Salı

MÜZİKBİR KURULDU

Kısa bir sure once faaliyetlerine muyader catısı altında baslayan yapımcılar bugun MÜZİKBİR in kurulmasında buyuk bır caba ve gayret sarfederek calısmalarına resmiyet kazandıracak meslek birliğinin kurulmasını sağladılar.Bağlantılı hak sahiplerinin olusturduğu müzikbir de kurucu olarak 35 üye bulunmaktadır ilerleyen zamanlarda üye sayısını artıracak calısmalarada baslanacağını belirten müzikbir in yönetim kurulu üyeleri esas mücadelelerinin bundan sonra daha da artacağını belirtiyorlar
Uzun bir zamandır müzik piyasasında yasanan sıkıntılara bireysel olarak katlanan yapımcılar müziğin artık finanse edilemiyeceğini teknolojinin ve globalleşmenin getirdiği dezavantajları Müzikbir aracılığıyla avantaja donüştürmeye calısacaklarını belirtiyorlar,atılacak adımların basında melodi satıs sozlesmeleri ulusal ve yerel medya ile yapılacak anlaşmalar turizm ve işletmelerden sağlanacak gelirlerle müziğin artık tekrar canlanacağını ve müzik piyasasında ki iş gücü ve katma değerdeki kayıpların son 7 yıl icersindeki düşüş trendinin bundan sonra yapılacak calısmlarla yasanmayacağına iddia ediyorlar.
Kısacası bundan sonraki süreçte artık bende varım diyen müzikbir günden güne artık kendini müzik sektöründe hissettireceğe benziyor bizde çalişmalarında başarılar diliyoruz