Amerika Birleşik Devletleri, korsan film endüstrisine karşı yürütülen savaşta yeni bir adım attı.
Amerikan Kongresi'nde kabul edilen bir yasaya göre, bundan böyle, Amerikan sinemalarında gösterimde olan filmleri gizlice kaydeden kişiler üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekler.
Aynı yasayla, müzik albümlerini ve telif hakları yasalarıyla korunan diğer eserleri korsan olarak yayımlayan kişilerle ilgili cezalar da arttırıldı.
Senato ve Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan yasanın, Başkan George Bush tarafından da onaylanması bekleniyor.
Korsan yayınlar nedeniyle 2003 yılında yaklaşık yedi milyar dolar zarara uğrayan sinema endüstrisi, yeni yasayı memnunlukla karşıladı.
Gösterime giren yeni filmler, sinemalarda yayınlandıktan çok kısa süre sonra internet üzerinden ve karaborsadaki korsan kopyalarla piyasaya sürülüyor.
Korsan kopyalar, kimi zaman, gizli kameralarla sinema salonlarında kaydediliyor, kimi zaman da sinema şirketlerinin çalışanları tarafından sızdırılıyor.
Amerikalı yetkililer, piyasalarda boy gösteren korsan kopyaların yüzde 95'inin bu iki kaynaktan beslendiğini belirtiyorlar.
Yeni yasa uyarınca, suçlu bulunan kişiler, üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekler. Suçun tekrarlanması durumunda ise bu ceza altı yıla kadar çıkacak. Bunun yanısıra, korsan yayınların telif haklarına sahip kişi ya da kurumlar tarafından da haklarında dava açılabilecek.
Herhangi bir film ya da müzik eserini, orijinal yayın tarihinden önce herhangi bir ortamda yayınlayan ya da dağıtan kişiler 10 yıla kadar hapis cezası alabilecekler.
Yeni yasa, cinsel içerikli ya da şiddet unsuru taşıyan malzemelerde, bu görüntüleri engelleyen aygıtların üreticilerine de destek veriyor.
Bu tür ürünler, telif haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle, daha önce dava konusu olmuştu.
Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle bu davaların da düşmesi bekleniyor.
29 Mayıs 2008 Perşembe
25 Mayıs 2008 Pazar
TÜRKİYEDE KORSANİN ZARARİNİN BOYUTU
Hazine Müsteşarlığı ile Alman Ekonomi Bakanlığı arasında yürütülen eşleştirme projesi kapsamında AB uzmanlarınca hazırlanan 'Genel Değerlendirme Taslak Raporu', Türkiye'nin Avrupa'da ticari marka hırsızlığıyla tanındığını ortaya koydu.
Roporda, Türkiye'nin fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlali sonucunda yasal işletmelerin uğradığı yıllık zararın milyarlarca lira olduğu belirtildi. Raporun Türkiye'deki fikri ve sınai mülkiyeti haklarıyla ilgili 'gözlemler' bölümünde, Türkiye'deki yasal firmaların ihlaller sonucunda uğradığı zararın 2004 verilerine göre 5 milyar doları bulduğu belirtildi.
Devletin zararı
Bunun devlete gelir kaybı olarak yansımasının ise 3 milyar doları bulduğu kaydedilen raporda, "Türkiye, eskiden beri fikri ve sınai mülkiyet haklarının iyi korunamaması ve yaygın ürün ve ticari marka korsanlığıyla tanınmaktaydı" denildi.
Korsan ticaret yapan kişilerin satış fiyatlarının, orjinal ürünlerin 10'da birine kadar düştüğü vurgulanan raporda, sahte ürünlerin firmaların saygınlığına da darbe vurduğu belirtildi.
Raporda, "Sınai mülkiyet haklarının ve fikri mülkiyet haklarının daha sıkı korunması mantıklı bir reform önceliği haline gelmiştir" ifadelerine yer verildi.
'Daha fazla patent müfettişi alın'
Sınai ve fikri mülkiyet haklarının korunması için önerilerde de bulunulan raporun öneriler bölümünde, Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) yetkisinin artırılması ve TPE'ye daha fazla patent müfettişi alınması istendi.
Raporda, fikri telif haklarıyla ilgili olarak daha önce yapılan 'parça parça' değişikliklerin mevzuatta boşluk ve tutarsızlıklara yol açtığı da belirtildi.
Patent Kanunu'nda bulunan, zorunlu lisans hükümleri ve koruma ruhsatlarının eksikliği konularının AB müktesabatı ile uyumlu olmadığı da vurgulanan raporda, "Telif hakları mevzuatının ilgili AB mevzuatına uygun olarak köklü bir şekilde revize edilmesi düşünülmelidir" denildi.
Roporda, Türkiye'nin fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlali sonucunda yasal işletmelerin uğradığı yıllık zararın milyarlarca lira olduğu belirtildi. Raporun Türkiye'deki fikri ve sınai mülkiyeti haklarıyla ilgili 'gözlemler' bölümünde, Türkiye'deki yasal firmaların ihlaller sonucunda uğradığı zararın 2004 verilerine göre 5 milyar doları bulduğu belirtildi.
Devletin zararı
Bunun devlete gelir kaybı olarak yansımasının ise 3 milyar doları bulduğu kaydedilen raporda, "Türkiye, eskiden beri fikri ve sınai mülkiyet haklarının iyi korunamaması ve yaygın ürün ve ticari marka korsanlığıyla tanınmaktaydı" denildi.
Korsan ticaret yapan kişilerin satış fiyatlarının, orjinal ürünlerin 10'da birine kadar düştüğü vurgulanan raporda, sahte ürünlerin firmaların saygınlığına da darbe vurduğu belirtildi.
Raporda, "Sınai mülkiyet haklarının ve fikri mülkiyet haklarının daha sıkı korunması mantıklı bir reform önceliği haline gelmiştir" ifadelerine yer verildi.
'Daha fazla patent müfettişi alın'
Sınai ve fikri mülkiyet haklarının korunması için önerilerde de bulunulan raporun öneriler bölümünde, Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) yetkisinin artırılması ve TPE'ye daha fazla patent müfettişi alınması istendi.
Raporda, fikri telif haklarıyla ilgili olarak daha önce yapılan 'parça parça' değişikliklerin mevzuatta boşluk ve tutarsızlıklara yol açtığı da belirtildi.
Patent Kanunu'nda bulunan, zorunlu lisans hükümleri ve koruma ruhsatlarının eksikliği konularının AB müktesabatı ile uyumlu olmadığı da vurgulanan raporda, "Telif hakları mevzuatının ilgili AB mevzuatına uygun olarak köklü bir şekilde revize edilmesi düşünülmelidir" denildi.
20 Mayıs 2008 Salı
MÜZİKBİR KURULDU
Kısa bir sure once faaliyetlerine muyader catısı altında baslayan yapımcılar bugun MÜZİKBİR in kurulmasında buyuk bır caba ve gayret sarfederek calısmalarına resmiyet kazandıracak meslek birliğinin kurulmasını sağladılar.Bağlantılı hak sahiplerinin olusturduğu müzikbir de kurucu olarak 35 üye bulunmaktadır ilerleyen zamanlarda üye sayısını artıracak calısmalarada baslanacağını belirten müzikbir in yönetim kurulu üyeleri esas mücadelelerinin bundan sonra daha da artacağını belirtiyorlar
Uzun bir zamandır müzik piyasasında yasanan sıkıntılara bireysel olarak katlanan yapımcılar müziğin artık finanse edilemiyeceğini teknolojinin ve globalleşmenin getirdiği dezavantajları Müzikbir aracılığıyla avantaja donüştürmeye calısacaklarını belirtiyorlar,atılacak adımların basında melodi satıs sozlesmeleri ulusal ve yerel medya ile yapılacak anlaşmalar turizm ve işletmelerden sağlanacak gelirlerle müziğin artık tekrar canlanacağını ve müzik piyasasında ki iş gücü ve katma değerdeki kayıpların son 7 yıl icersindeki düşüş trendinin bundan sonra yapılacak calısmlarla yasanmayacağına iddia ediyorlar.
Kısacası bundan sonraki süreçte artık bende varım diyen müzikbir günden güne artık kendini müzik sektöründe hissettireceğe benziyor bizde çalişmalarında başarılar diliyoruz
Uzun bir zamandır müzik piyasasında yasanan sıkıntılara bireysel olarak katlanan yapımcılar müziğin artık finanse edilemiyeceğini teknolojinin ve globalleşmenin getirdiği dezavantajları Müzikbir aracılığıyla avantaja donüştürmeye calısacaklarını belirtiyorlar,atılacak adımların basında melodi satıs sozlesmeleri ulusal ve yerel medya ile yapılacak anlaşmalar turizm ve işletmelerden sağlanacak gelirlerle müziğin artık tekrar canlanacağını ve müzik piyasasında ki iş gücü ve katma değerdeki kayıpların son 7 yıl icersindeki düşüş trendinin bundan sonra yapılacak calısmlarla yasanmayacağına iddia ediyorlar.
Kısacası bundan sonraki süreçte artık bende varım diyen müzikbir günden güne artık kendini müzik sektöründe hissettireceğe benziyor bizde çalişmalarında başarılar diliyoruz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)